Nazolabial dolgu, burun kenarından ağız köşesine uzanan nazolabial çizgilerin belirginliğini azaltmak için uygulanan bir estetik prosedürdür. Bu çizgiler genellikle yaşın ilerlemesiyle, cilt elastikiyetinin azalması ve yerçekiminin etkisiyle derinleşir. Nazolabial bölgeye uygulanan dermal dolgular sayesinde bu çöküntüler yumuşatılır ve yüz daha genç ve dengeli bir görünüm kazanır.
Nazolabial dolgu, burun kenarından ağız köşesine doğru uzanan çizgilerin doldurularak yumuşatılması amacıyla yapılan estetik bir uygulamadır. Bu çizgiler “nazolabial kıvrım” olarak adlandırılır ve zamanla daha belirgin hale gelebilir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte cilt altındaki yağ dokusu azalır, kolajen üretimi düşer ve yerçekiminin etkisiyle yanaklar aşağıya doğru yer değiştirir. Bu durum nazolabial bölgenin daha derin ve gölgeli görünmesine neden olur.
Nazolabial dolgu uygulamasıyla bu çizgiler içten desteklenir, cilt yüzeyinde pürüzsüzlük sağlanır ve daha genç bir yüz ifadesi elde edilir. Hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri kullanılarak yapılan bu işlem, cerrahi bir müdahaleye gerek kalmadan kısa sürede etkili bir sonuç sunar.
Nazolabial çizgilerin belirginleşmesinin en yaygın nedeni yaşlanmadır. Yaşla birlikte cilt altı destek dokuları zayıflar, yüzün orta bölgesindeki hacim kayıpları yanakların aşağı sarkmasına yol açar. Bu sarkma da burun ve ağız çevresindeki çizgilerin daha derin görünmesine sebep olur. Ayrıca mimik hareketlerinin yoğun kullanımı, sigara ve güneşin zararlı etkileri gibi çevresel faktörler de bu bölgedeki çizgilerin oluşumunu hızlandırabilir.
Genetik yatkınlık da nazolabial bölgenin belirginleşmesinde önemli rol oynar. Bazı bireylerde bu kıvrım daha genç yaşlarda da gözle görülür hale gelebilir. Dolgu uygulamaları ile bu çizgiler içten desteklenerek ifadedeki sertlik yumuşatılır ve yüz daha dinç bir görünüme kavuşur.
İlk olarak kişinin yüz yapısı analiz edilir ve nazolabial çizgilerin derinliği değerlendirilir. Uygulama öncesi işlem bölgesi temizlenir ve lokal anestezik etkili bir kremle uyuşturulur. Böylece işlem sırasında rahatsızlık hissi en aza indirilir. Hyaluronik asit içerikli dolgu maddesi, özel iğneler veya kanüller yardımıyla çizgilerin altına dikkatli bir şekilde enjekte edilir. Enjeksiyon noktaları, cildin yapısına ve ihtiyaç duyulan hacme göre belirlenir. Uygulama ortalama 15 ila 30 dakika arasında tamamlanır. Dolgu maddesi cilt altına hacim kazandırarak çizgilerin altını destekler ve cildin daha düz görünmesini sağlar. İşlem sonrasında kişi günlük hayatına hemen devam edebilir.
Nazolabial dolgu işlemi, hem kadınlar hem de erkekler için uygundur ve genellikle hyaluronik asit içerikli dolgu maddeleriyle yapılır. Bu işlem cilde hacim kazandırır ve kırışıklıkların derinliğini azaltır. Uygulama kısa sürede tamamlanır ve etkisi 12–18 ay kadar sürebilir.
Nazolabial dolgu genellikle 30 yaş sonrasında tercih edilmeye başlanır çünkü bu yaşlardan itibaren ciltteki kolajen üretimi azalır ve hacim kaybı daha görünür hale gelir. Ancak bazı kişilerde genetik nedenlerle ya da mimik kullanımı nedeniyle bu çizgiler daha erken yaşta oluşabilir. Böyle durumlarda 25 yaş sonrasında da dolgu uygulamaları yapılabilir. Yaş ilerledikçe dolgu ihtiyacı artabilir ve dolgu miktarı buna göre ayarlanır. Önemli olan yaş değil, kişinin yüz yapısı ve ihtiyacıdır. Her yaş grubunda doğal görünümlü sonuçlar elde edebilmek için işlem kişiye özel planlanmalıdır. Bu sayede hem estetik açıdan tatmin edici hem de yüzle uyumlu bir sonuç elde edilir.
Nazolabial dolgu işlemi kısa sürede tamamlanabilen bir uygulamadır. İşlem süresi, uygulama yapılacak bölgenin genişliğine ve çizgilerin derinliğine bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 15 ila 30 dakika arasında sürer. Ön hazırlık sürecinde uygulama bölgesi temizlenir ve lokal anestezik krem uygulanarak bölge uyuşturulur. Bu aşamadan sonra enjeksiyon işlemi başlar. Deneyimli bir uzman tarafından uygulandığında işlem oldukça hızlı ve konforlu bir şekilde tamamlanır. Uygulama sonrasında kişi klinikten çıktıktan hemen sonra sosyal hayatına dönebilir, dinlenme süresine ihtiyaç duyulmaz.
Nazolabial dolgu kalıcı değildir. Uygulamada genellikle hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri tercih edilir. Bu içerikler, vücut tarafından zamanla emilir ve doğal yollarla atılır. Dolgunun kalıcılığı kişiye göre değişiklik gösterebilir ancak ortalama olarak 9 ila 18 ay arasında etkisini korur. Cilt tipi, yaş, yaşam tarzı, mimik kullanımı ve kullanılan dolgu maddesinin yoğunluğu bu süreyi etkileyen başlıca faktörlerdir. İlk uygulamada etki süresi biraz daha kısa olabilirken, düzenli tekrarlarla kalıcılık süresi uzayabilir. Dolgunun etkisi azaldığında işlem güvenle tekrarlanabilir.
Nazolabial dolgu işlemi sonrasında iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Uygulamanın hemen ardından enjeksiyon yapılan bölgede hafif kızarıklık, şişlik veya iğne giriş yerlerinde hassasiyet görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç saat içinde azalır, nadiren 1-2 gün sürebilir. İlk günlerde ağır egzersizlerden, sıcak duş ve sauna gibi ortamlardan uzak durmak önerilir. Güneş ışığına doğrudan maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Bölgeye masaj yapılmamalı ve baskı uygulanmamalıdır. Dolgu birkaç gün içerisinde cilt altına tamamen oturur ve istenilen estetik sonuç net şekilde ortaya çıkar.
Doğru teknikle ve uygun miktarda yapıldığında nazolabial dolgu oldukça doğal bir görünüm sunar. Uygulamanın amacı yüzdeki ifadenin değişmesi değil, sadece çizgilerin yumuşatılması ve cilde genç bir görünüm kazandırılmasıdır. Deneyimli bir uzman tarafından yapılan işlemlerde dolgu, cildin yapısına uyum sağlar ve yüz ifadesini bozmaz. Aşırı dolgu yapılması veya yanlış bölgelere enjeksiyon uygulanması durumunda yüz ifadesinde yapaylık oluşabilir. Bu nedenle işlem öncesi detaylı planlama yapılması ve kişinin yüz anatomisine uygun uygulama tekniklerinin kullanılması önemlidir.
Nazolabial dolgu işlemi genel olarak güvenli kabul edilir. Ancak her enjeksiyon işleminde olduğu gibi bu uygulamada da bazı yan etkiler görülebilir. En yaygın yan etkiler arasında hafif morluk, ödem, kızarıklık ve hassasiyet bulunur. Bunlar genellikle kısa süreli ve geçici etkilerdir. Nadiren dolgu maddesinin cilt altında eşit dağılmaması sonucu bölgesel düzensizlikler oluşabilir. Enfeksiyon, damar basısı ya da alerjik reaksiyon gibi durumlar oldukça nadir görülse de, bu tür risklerin önüne geçmek için işlem mutlaka steril koşullarda ve uzman ellerde yapılmalıdır. İşlem sonrası bakım talimatlarına uyulması da komplikasyon riskini azaltır.
2025 yılı itibarıyla nazolabial dolgu fiyatları, işlemin yapılacağı şehir, kliniğin konumu, uzman hekimin deneyimi ve kullanılan dolgu maddesinin markasına göre farklılık gösterebilir. Ayrıca çizgilerin derinliğine göre kullanılacak dolgu miktarı da toplam maliyeti etkiler. Türkiye’de bu işlem için talep edilen ücretler ortalama olarak 3.000 TL ile 8.000 TL arasında değişmektedir. Daha geniş alanlara veya daha kalın dolgulara ihtiyaç duyulması halinde fiyat artabilir. Net bir fiyat bilgisi için işlem öncesinde uzman tarafından yapılan yüz analizi sonrasında kişiye özel bir planlama ile değerlendirme yapılmalıdır.
Nazolabial dolgu, burun kenarından ağız köşesine uzanan çizgileri belirgin şekilde azaltmak için yapılan bir işlemdir. Derin çizgilerde tamamen yok etme hedeflenmez, bunun yerine çizgilerin belirginliği azaltılır ve cilt yüzeyi yumuşatılır. Yüzdeki doğal ifade korunarak daha genç ve dinamik bir görünüm sağlanır. Yüzeysel ve orta derinlikteki kıvrımlarda dolgu ile oldukça başarılı sonuçlar alınabilir. Ancak çok derin kırışıklıklarda dolgu tek başına yeterli olmayabilir ve başka işlemlerle desteklenmesi gerekebilir.
Nazolabial dolgunun etkisi ortalama olarak 9 ila 18 ay arasında sürer. Bu süre kullanılan dolgu maddesinin yoğunluğuna, kişinin yaşına, cilt yapısına, yaşam tarzına ve mimik hareketlerine göre değişebilir. Zamanla hyaluronik asit içeriği vücut tarafından emilir ve dolgunun etkisi yavaş yavaş azalır. Etki kaybolmaya başladığında işlem tekrar edilebilir. Düzenli uygulamalarla dolgunun kalıcılığı daha da uzun sürelere yayılabilir.
İşlem öncesi uygulama bölgesine lokal anestezik etkili krem sürülerek bölge uyuşturulur. Bu sayede enjeksiyon sırasında hissedilen ağrı ve rahatsızlık minimuma indirilir. İşlem sırasında hafif bir iğne batması hissi olabilir ancak çoğu kişi tarafından tolere edilebilir düzeydedir. İşlem sonrası kısa süreli bir hassasiyet ya da hafif gerginlik hissedilmesi normaldir. Şiddetli bir ağrı beklenmez ve işlem konforlu bir şekilde tamamlanır.
İlk seansta kullanılan dolgu miktarı kişiye göre değişir. Çizgilerin derinliği, cilt tipi ve istenilen sonuca göre genellikle 1 ml ile 2 ml arasında dolgu kullanılır. Bazı kişilerde tek taraflı derinlik farklılığına göre dolgu miktarları farklı da olabilir. İlk dolgu uygulamasında genellikle minimum miktarda dolgu ile başlanır, birkaç hafta içinde yapılan kontrolle gerekirse rötuş yapılabilir. Bu yaklaşım hem doğallığı korumak hem de aşırı dolumdan kaçınmak için tercih edilir.
Nazolabial dolgu eridiğinde çizgiler, işlem öncesindeki haline dönebilir ancak genellikle daha kötü görünmez. Hyaluronik asit bazlı dolgular ciltte su tutucu etkiye sahiptir ve cilt kalitesinde geçici iyileşmeler sağlar. Bu da işlemin ardından cildin bir süre daha canlı kalmasına katkı sunar. Dolgu etkisini yitirse bile cilt, işlemden önceki kadar yorgun görünmeyebilir. Ancak dolgunun tamamen emilmesiyle birlikte tekrar uygulama yapılmazsa çizgiler zamanla yeniden belirginleşebilir.
Nazolabial dolgu kadınlar kadar erkekler için de uygundur. Erkeklerde yüz hatları daha kalın ve keskin olabildiği için çizgiler daha belirgin hale gelebilir. Bu durum kişiye yorgun, yaşlı ya da ifadesiz bir görünüm verebilir. Erkeklere uygulanan dolgular, doğal görünümü koruyacak şekilde ve erkek yüz yapısına uygun planlanarak yapılır. Erkeklerde de hedef, yüz ifadesini yumuşatmak ve çizgileri azaltmaktır. Bu uygulama cinsiyetten bağımsız olarak, yüz estetiğinde daha dengeli bir görünüm sağlamaya yardımcı olur.
Türkiye’nin plastik ve estetik cerrahi odaklı hizmet sunucusu olan Esteworld Sağlık Grubu olarak, ‘’Sağlıklı güzellik!’’ mottosuyla 25 yılı aşkın süredir yüksek tıbbi standartlarda estetik hizmetleri sunuyoruz.